Kayıtlar


'Ne zaman bir köy türküsü duysam, şairliğimden utanırım.' Bedri Rahmi Eyüpoğlu

Köyümüzdeki Kısa Ziyaretle İlgili

Resim
Resim Erol Ertuğ K öyümüz gerek doğasıyla gerekse insanıyla çok güzeldir. Köyümüzde okuma oranı yüksektir. Pek çok kişi hem okuyarak hem de üreterek Ülkemize çok büyük katkılarda bulunmuştur. Ağustosta köyümüze kısa bir ziyarette bulundum. Gördüklerimi bir yorum katmadan anlatmak istiyorum. Köyde ilk gördüğüm suyun olmadığı idi. Köyün en ihtiyaç duyduğu su ne yazık ki verilemiyordu. Evler ve tarlalar susuz idi. Bununla ilgili ne çalışma yapıldığını bilmiyorum. Şartların ne durumda olduğunu da. Ama çözümler bulunabileceği gayet açık. İkinci olarak köyün ilaçlama yapılması gerektiğiydi. Haşere ve sineklere karşı bir ilaçlama yapılması gerektiğini gördüm. En çok mikrop taşıyan ve tehlikeli hastalıklara neden olan şey ne yazık ki sivri sineklerdir. Pek çok yerde ilaçlama yapılmaktadır. Talep olursa köyümüzde de bir ilaçlamayı devlet kendi yapabilir. Köy mezarlığını ziyaretimde keşke köy mezarlığındaki otlar temizlenebilse ve bakım olsa dedim. Orada atalarımız yatıyor. Ne yazık k

Haberler

Köyümüzden Görseller

Ümit Özel. Bezel
Erkalkan Köyü Manzara Ümit Özel
Doğamız Ümit Özel
Köy Girişindeki Çeşmemiz Erol Ertuğ
Beşir Çene'nin yaptırdığı Minare - Bayram Akın

Özgen Ayhan Anılar Çiçim Açan Ne ister?

Resim
Hatırımda Kalanlar –8 ÇİÇİM AÇAN NE İSTER ? Bununla ilgili hatırımda kalanlar: Genellikle yağmura ihtiyaç duyulduğu zamanlarda köyün çocuk ve gençleri çalı çırpıdan kolları ve vücudu olan ve üzeri bez ile donanmış manken yapıp iki kolundan iki çocuk tutar ve evleri dolaşırlardı. Diğer çocuklarda da kap, torba gibi şeyler olurdu. Önceden bu oyunun sonunda ne pişirileceğine karar verilir ve ona uygun olarak tekerleme söylenirdi. Örneğin kaygana pişirilecekse kaç yumurta, ne kadar yağ ve ekmek gerektiği tabiki kişi sayısına göre hesaplanır ve bir evin kapısı çalınır.  Kapıyı açana “-Çiçimaçan ne ister Allahtan yağmur ister, Duççun anadan yumurta ister…” tekerlemesi söylenir, Duççun ana bir tas suyu mankene (herhalde buna çiçimaçan deniyordu) döker ve getirdiği yumurtaları da çocuklara verirdi. İhtiyaçlar tamamlanana kadar bu devam eder sonra Kıra’ya vs gidilir orada bunlar pişirilerek yenirdi. Bu da bir nevi Allahtan yağmur dilenmenin bir yoluydu. Belki de bu adet ta kadim ka

Özgen Ayhan Anılar Hatırımda Kalanlar 7

Resim
GÜLLE OYUNU, Genç kardeşlerimiz, bizim zamanımızda internet, bilgisayar vs olmadığı için, büyüklerimizden gördüğümüz oyunları hep birlikte oynardık. Bunlardan biri de GÜLLE (misket) oyunudur. Gülleler, 1. Abilerimizin sal taşlarını çekiçle yontarak küre şekline getirirler daha sonrada bunları kaya üzerindeki uygun oyuklarda pürüzlerinden giderilerek, cilalayarak yus yuvarlak hale getirirlerdi. Cami çeşmesinin kurnaları üzerinde çark denilen bu oyuklar hala duruyor olmalıdır. 2. Çini (cam) gülleler: Çeşitli, albenili renklerde olur, genellikle köye gelen çerçilerden yumurta karşılığı alır, ya da gurbetten getirilirdi. 3. Naylon gülleler: Bunlar en ucuzları idi fakat çok hafif olduklarından hedefi vurmak zordu. Gülle oynu, genellikle, badem ve cevizlerin olgunlaştığı zaman, bireysel veya ortak olarak oynanırdı. Ortaklara BARO derlerdi. Badem yada cevizler bir, iki adım mesafe ile düz bir çizgi halinde dizilirdi. İkişer bademle oynanırsa çüt (çift), dörder bademle oynanırsa güz derl

Özgen Ayhan Anılar Hatırımda Kalanlar 6

Resim
Özgen Ayhan'dan köyde kurulan ilk sinema ile ilgili güzel bir anı. Şimdi teknolojinin köyümüzde tam teşekküllü olarak olduğu düşünülünce gelin eski günlere bir bakalım. KÖYDE İLK SİNEMA, Ben, 1960-61 yıllarında abim (Suat) ve ablamın (Nafia), ilk okulu bitirmeleri üzerine eğitime devam edebilmeleri için Malatya’ya göçtük. Daha önce de belirttiğim gibi ta üniversite yıllarımın ilk dönemlerine kadar hey yaz tatilimi köyde geçirdim. Bu süreçte yaşadığım, unutamadığım olaylardan birisi de köye sinema gelmesiydi. Hatırladığım ilk Halk Eğitim Merkezi tarafından 1959 yılında, Ganival çeşmesinin karşısında bulunan sanırım, Reşit amcalarım Merek yada ağıl duvarlarını perde olarak kullanılarak oynatıldı. Dizel bir jeneretörden enerji alınıyordu. Büyük bir heyecan ile tüm köylü izlemiştik. Filmin siyah beyaz ve eğitim ile ilgili olduğunu hatırlıyorum. İkinci sinema gösterimi bundan yaklaşık 10 sene sonra olmuştu. Artık sinemayı biliyordum. Bu gösteri harmanlarda ve Nuri amcaların ev

Anılar Özgen Ayhan Hatırımda Kalanlar 5

Resim
Resim Ümit Özel Özgen Ayhan'dan köyümüzle ilgili güzel bir anı; Gelin bu anıyı ondan dinleyelim. KÖYE NASIL GİDERDİK? Aneannem (Hümeyra Çene) ve dedem sağken, her yıl okulun kapanmasını dört gözle bekler ve en kısa zamanda köye giderdim. Malatya'dan babam beni Elazığ otobüslerine bindirirdi. Elazığa gidince hemen Çemişgezek garajına gider ve bilet alır ve saatin gelmesini caddelerde gezerek ve garajın orada bulunan kahvede oturarak beklerdim. Yerler numaralı olmadığından erken binen yer seçerek otururdu. O zamana göre de çok eski olan minibüs büyüğü otobüs hareket eder ama Elazığdan bir saatte çıkamazdı. Çünkü Çemişgezege gideceklerin bir kısmını evlerinin önünden alırdı. Akşama doğru çemişgezek'e varınca meydanda Dimilli'li Cabbar'ın minübüsünü bulurduk. Araç tıklım tıklım dolardı. Akşam namazından sonra ancak Germili tepesine ulaşırdık. Cabbar amca oradaki yol ayrımından Dimilliye sapar beni de orada bırakırdı. Bir elimda çantam, bir elimde sepet (

Köyümüzde Gülle (Bilye) Oyunu

Resim
Müslüm BİLDİK'ten Gülle oyunu anlatımı: "Burada önce çüt çüt güz güz nedir bimeyenler için açıklıyalım çüt çift anlamında yani ikişer badem dizerek oynanırdı. Güz ise ya bitane ceviz yada dört tane badem dizilerek oynanırdı. Oyunda kişi sınırlaması yoktu ama mesela iki kişinin baro olması vardı yani ortak olurlardı kar zarar ortaktı. Bir de en güzel yanlarından biri başlangıçta hevvel hevvel (birinci ) paş evvel (ikinci ) paş paş evvel(üçüncü ) paşman paşman ( sonuncu ) gibi sıralama yapılır sonra oyun başlardı oyunun tabi kuralları da vardı vurduğun bademler senin olurdu, ama senin gülleni vuran olursa bademlerini vurana verir o el için oyun dışı kalırdı. Böylece son olarak iki kişi kalır kim kimin güllesini vurursa o el dizilen badem veya cevizlerinin hepsini alırdı. Tabi bu finale giderken yerde en az bi çüt veya bi güz vurulmamış olması gerekirdi. Finale gitmeden yerdeki bademlerin tamamı vurulmuşsa oyun gene biter tekrar başlardı bide özellikle iki kişi kaldığın

Erkalkan Köyü | Sığnek Eskilerden Bir Videosu

Resim
Erkalkan köyü'nün zamanında Mazhar Çene tarafından çekilmiş güzel tanıtıcı bir videosu